İNANMAK İHTİYACI - TEVFİK FİKRET



İNANMAK İHTİYACI 




Bütün boşluk: zemin boş, asuman boş, kalb ü vicdan boş;
Tutunmak isterim, bir nokta yok piş-i hasarımda.
Bütün boşluk: döner bir hiçi-i müthiş civarımda;
Döner beynim beraber; ihtiyarım, sanki bir sarhoş ,
Düşer lagzidepa, her saha-i ümmide bir kerre...
Bu yalnızlık, bu bir gurbet ki benzer gurbet-i kabre ;
İnanmak... işte bir aguş-i ruhani o gurbette...

Karanlık: her taraf, herşey karanlık, bir hazin yelda !
Karanlık: fehm-ü daniş,akl-ü istihraç hep muzlim; 
Bütün ruhumda müz'iç bir cemadiyyet olur naim,
Kesafetten ibaret bir tecelli arzeder eşya,
Hakikat zahir olmaz dide-i idrake bir zerre...
Bu vehmalud bir zulmet ki, benzer zulmet-i kabre ;
İnanmak... işte şehrah-ı nurani o zulmette...

Tevfik Fikret, 1897
 
İNANMAK İHTİYACI ŞİİRİ AÇIKLAMASI - TAHLİLİ:
“İnanmak İhtiyacı” şiir ismiyle muhteviyatı hakkında bilgi veren şiirlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.  Şiirin hemen başından itibaren inanmayı belirtecek ne kadar kelime varsa hepsini söylüyor. Şiirde belirtilen kavramlar inanç kelimesinin içini dolduruyor. Şairin inandığı şey gerçek olmayabilir ancak şair inancıyla kendini rahatlatıyor ve her şeyi anlamlandırıyor. Şair inanarak tutunmak istiyor lakin önünde tutunacağı bir şey bulamıyor. 



       Boşlukta yüzme duygusu Tanzimat’tan sonra Batı Edebiyatından bize geçen bir ifadedir. Hümanizm felsefesi ile ilgilidir. İnanmak aynı zamanda bir destek olmalıdır. İnanmakla inanmamak arasında tereddüt eden insanın içi kararsızlıkla doludur. İnancı bu karamsarlığı ortadan kaldırır. Ümitli bulduğu her sahaya bu arayışla müracaat ediyor. İnanmak gurbetteki bir insanın sarılacağı bir manevi kucaktır.

         Bu duygusal durumu kararlıkla ifade ediyor. Karanlık ürkütücüdür. Karanlıkta bir şeyin ne olduğunu bilemeyiz. Ama o aydınlanınca onu tanır ve anlarız. İnancı aydınlığa inançsızlığı ise karanlığa benzetiyor. Bu şiirde aydınlık karanlık tezatıyla hareketle gözle ilgili terimlerin bolca kullanıldığını görüyoruz. 

     Kesafet, tecelli, nurani, boşluk, uyumak… Bunların hepsi endişeyi inançla mukayese eden sözlerdir. İnanmak İhtiyacını doğrudan doğruya İslamiyet’teki münacaat ile birleştirmiyor. Bir iman duygusuna gitmiyor. Ama inancın ne kadar aydınlık inançsızlığın ise ne kadar karanlık olduğunu ortaya koymuştur. 



        Şiir sanatın bir dalıdır. Felsefedeki gibi amacı anlaşılmak değildir. Bir tartışma platformu değildir. Karanlık aydınlık etrafında konuyu açıklamaya çalışıyor. Seçilen sözcüklerin söyleşiyle, şekil ve temanın birbirini tamamlamasıyla şiir başarılı kılınıyor.




2 yorum:

Blogger tarafından desteklenmektedir.