Eflaki ve Destur İsimli Gazeli




Eflaki ve Destur İsimli Gazeli: Asıl adı Şemseddin Ahmed El-Eflaki El-Arifi olan Eflaki Dede’ nin kesin doğum tarihi ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. (Ölümü 761/1360) En önemli eseri Farsça olarak kaleme aldığı ve Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretlerinin hayatı ve mevlevilikle ilgili geniş bilgilerin yer aldığı manzume türünde yazılan Menakibu’l Arifin (Ariflerin Menkibeleri) ‘ dir. Bu eserin bir diğer önemli özelliği ise 13-14. yüzyılların Anadolusu, coğrafyası, toplumsal ve menfi ilişkileri hakkında vermiş olduğu bilgilerdir. Toplumsal ve siyasi olaylar hakkında da çok önemli bilgiler veren eserle ilgili olarak Doç. Dr. Kazım PAYDAŞ’ ın “Eflaki’ nin Menakıb’ül Arifin Adlı Eserine Göre 13-14 Yüzyılda Selçuklu Payitahtında Kadınların Konumu” isimli çalışması mevcuttur. 




            Ahmed Eflaki’ nin Menakıb’ ül Arifin isimli eserinden başka dört Türkçe gazeli ve iki tane de Farsça Rübaisi vardır. Bahsetmiş olduğumuz bu dört Türkçe gazelden biri olan “Destur” başlıklı gazeli örnek olarak aşağıda okuyabilirsiniz. Dönemin şiirdeki tek ölçüsü olan Aruz ölçüsü (müfte’ilün / fa’ilün / müfte’ilün / fa’ilün) ile yazılan aşağıdaki gazelde günümüz Türkçesine yakın sade ifadeler bulunmaktadır. Hem Farsça’ ya hem de Türkçeye ana dili kadar hakim olan Eflaki bu gazeli son derece yalın bir Türkçe ile kaleme almıştır. Zira bu gazelde çok değerli öğütler bulunmaktadır. Her kesimden halkın anlaması için sade bir dil, ağdasız bir üslup kullanılmıştır. Gazelin başında tasvir edilen kişi Sultan Veled’ dir. Mevlana’ dan sonra Mevlevi Tarikatının başına geçen Sultan Veled ile ilgili mübalağlı ifadeler bulunmaktadır. Bu mübalağaların nedeni Mevlana’ nın ölümü ile Mevlevi Müritlerinin dağılmaması, Mevlana ‘ da bulunan hasletlerin oğlu Sultan Veled’ de de bulunduğunun halka anlatılmak istenmesidir.

        Sultan Veled’ in ayağının tozunu gözüne sürme çekenlerin öyle güzel şeyler gördükleri, gördükleri bu manzara karşısında hayret ve hayranlıkla akıllarının adeta başlarından gittiği, Sultan Veled’ e tabi olup ona yüz sürenlerin fakir ise zengin zengin ise daha da zengin bir bey olduklarını belirtilmektedir. Bu mübalağalı ifadeler dışında gazelde geçen; “Sen malına tapma, köşkler saray yapacağım diye uğraşma, gün gelir şu çalışıp yaptığın köşkler, saraylar viran olur”, “Sana derim ey dede, sanma şeytanı dünyada, nefsindeki şeytanı zabt eden dinde Süleyman Peygamber gibi olur”, “Tenini büryan kebabı ile besleme öyle ki gün gelir o tenin cehennemde büryan olur”, “Sanma ki insan mal mülk bulunca mutlu olur, mutluluğu bulan kişi Allah’ ı bulan kişidir” gibi ifadeler gerçekten son derece etkileyici ve öğüt verici muazzam ifadelerdir.




“Destur”       

Ey ki Hezar aferin bu nice sultan olur                   
Kulu olan kişiler Hüsrev ü Hakan olur

Ayağının tozunu sürme çeken gözüne
Nesne görür gözü kim valih ü hayran olur

Şerbetinin katresin her kim içer cür’asın
Gönlü güher toluben sinesi umman olur

Sen malına tapmagıl köşk ü saray yapmagıl                  
Şol çalışıp yapdığın son ucı viran olur

İşbu suretdir kamu ol tayıdur bu amü                    
Eflaki ve Destur Gazeli
Şartı müselmanlığın sıdk ile iman olur

Sana direm iy Dede sanma divi dünyada
Nefs divin zabt iden dinde Süleyman olur

Beslemegil tenüni nimet ü biryan ile
Bir gün olur bu tenün tamuda biryan olur

Tutar isen buyruğın terk ide gör ayruğun
Taş u demür mumlayın hükmüne ferman olur

Bir kişi kim mal bulur sanma ki devlet bulur
Devleti bulan kişi Allah’ ı bulan olur

Halıkını isteyen na-halef olmış degül
Halka gönül bağlayan sonra peşiman olur
İy başuna dir öğün Allah’ ı iste bugün
Uslu sözidir yükün bunda ne yalan olur

Her ki bugün Velede oynayuben yüz süre
Yohsul ise bay olur bay ise sultan olur

Eflaki Dede



Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.