Niye Geldin Axı?


Niye geldin, axı,
Seni men çağırmamışdım.
Özün gelmişdin,
qara bir sevda kimi,
Üreyimin ekin yerine
quş dimdiyinden düşen buğday kimi
Cücermeyeydin gerek,
hesretinle baş – başa qalacaqdımsa,
Gözleye - gözleye heykel kimi donacaqdımsa,
heç gelmeyeydin gerek...
Duru göle daş atıb
bulandırma demişdim.
Yaşım da o yaş deyil,
dolandırma demişdim.
Ümidimi qatiltek
öldürmeyeydin gerek,
Şamın son şölesini
söndürmeyeydin gerek,
Niye geldin sen, axı,
Heç gelmeyeydin gerek...

Bir quş yuvası kimi
üreyim boş qalıbdı.
Sene kim bağışlayar
bu çekilmez günahı?!

Niye geldin sen, axı...



Türkiye Türkçesi:
Niye geldin, yani
Seni ben çağırmamıştım
Kendin gelmiştin
Kara bir sevda gibi
Kuş gagasından düşen buğday gibi
Kök atıp yeşermemen gerek
Hasretinle başbaşa kalacaktıysam,
Yolunu gözlemekten heykel gibi donacaktıysam
Keşke hiç gelmeseydin...
Duru göle taş atıp 
Bulandırma demiştim
Yaşımda o yaş değil
Oyalama demiştim
Umudumu katil gibi
Öldürememen gerekirdi
Mumun son ışığını
Söndürmemen gerikirdi
Niye geldin sen yani
Hiç gelmemen gerekirdi
Bir kuş yuvası gibi yüreğim bomboştu
Kim bağışlayacak bu çekilmez günahı
Niye geldin sen, yani... 

Şiirin Seslendirilmiş Haline Buradan Ulaşabilirsiniz.





Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.