Firari
Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin;
Sana kâfir dediler, diş biledim Hakka bile.
Topladın saçtığı altınları yüzlerce elin,
Kahpelendin de garaz bağladım ahlâka bile.
Sana çirkin demedim ben, sana kâfir demedim;
Bence dînin gibi küfrün de mukaddesti senin.
Yaşadın beş sene gönlümde, misafir demedim;
Bu firar aklına nerden, ne zaman esti senin?
Zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine
Takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek,
Sen bir âhû gibi dağdan dağa kaçsan da yine
Seni aşkım canavarlar gibi tâkîp edecek!
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL / 1925 (Heyecan ve Sükun Dergisinden)
"Mecnûn ki “La ilahe illa!” der idi
Teklif-i visal eyleseler la der idi
Şol mertebe meftûn idi Leyla’sına kim
Sana kâfir dediler, diş biledim Hakka bile.
Topladın saçtığı altınları yüzlerce elin,
Kahpelendin de garaz bağladım ahlâka bile.
Sana çirkin demedim ben, sana kâfir demedim;
Bence dînin gibi küfrün de mukaddesti senin.
Yaşadın beş sene gönlümde, misafir demedim;
Bu firar aklına nerden, ne zaman esti senin?
Zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine
Takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek,
Sen bir âhû gibi dağdan dağa kaçsan da yine
Seni aşkım canavarlar gibi tâkîp edecek!
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL / 1925 (Heyecan ve Sükun Dergisinden)
Şair ilk olarak 1925 yılında Heyecan ve Sükun Dergisinde yayımladığı
bu şiirinde gönlünde beş sene misafir ettiği sevgilisinin kendinden
ayrılmasına ettiği isyanı bizlere yansıtıyor. Şiirdeki aşk adeta ölümüne
bir aşk, son derece yüksek perdeden sevgiliye sesleniyor. Dini
duygular, inançlar bile aşkın önüne geçemiyor, aşk şairi öylesine kör
etmiş ki şiirin son bölümünde aşık aşkından canavarlaşıyor. Belki de
sevgili bu kadar sevilmekten bıkmış olabileceği, bu aşkı kaldıramıyor
olabileceği için aşıktan firar etmiş olabilir. Sevgilinin küfrü bile
dini gibi mukkaddes görülüyor. Sevgiliye kafir diyenlere karşı Hakka
bile diş bileniyor.
"Mecnûn ki “La ilahe illa!” der idi
Teklif-i visal eyleseler la der idi
Şol mertebe meftûn idi Leyla’sına kim
Mevlâ diyecek mahalde Leyla der idi" dizelerinde
gördüğümüz durum Firari şiirinde de kendisini gösteriyor. Mecnun, La ilahe
illa.. dedikten sonra susuyor, devamını getirmiyor. Kavuşma teklifi
ettiklerinde hayır diyor, Leyla' ya olan aşkı ile kafası o kadar dolu
ki; Mevla diyeceği yerde Leyla diyor. Şiirin ilk mısrasında La ilahe
illa deyip susması, devamını getirmemesi ve son bölümde Mevla diyeceği
yerde Leyla demesiyle, beşeri aşkın ilahi aşkın üzerine çıkması ile
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL' in Firari şiiri benzerlik gösteriyor.(Buraya tıklayarak videoda şiirin seslendirilmiş halini dinleyebilirsiniz)
YORUMLARINIZI YAZIN